HEM KLASİK HEM MODERN AMA DÂİMA AKILLI DAVRANMAYA MAHKÛM: GEORGİY SUDAKOV

     Georgiy Sudakov 3 yıldır gözlemlediğim bir oyuncu. Pozisyonuna göre gösterişsiz kalan pasaportunun dezavantajını yaşıyor. Saf yeteneğiyle ışıldamıyor ama lider, çalışkan, skorer, zeki ve klasik ile modern oyun arasında köprü kurabilen özel bir 10 numara profili. Sudakov yaklaşık 2 yıldır Shakhtar'ı taşıyor. Geçiş oyunu klası, set oyununa muazzam oturması ve yanındaki partnerlerini de bu oyuna dâhil edişi sebebiyle sâhip olduğu, etkili set oyunu sirkülasyonu liderliği ve çift ayaklı noktasal duran top kullanıcılığı ile Ukrayna'da sessiz bir resital sunuyor. Shakhtar'ın taktiksel disiplinden nasibini almamış eski lejyonerlerini mumla aratan yeni model Brezilyalılarına bir istisnâ teşkil eden Marlon Gomes, Sudakov'un en büyük yardımcısı. Bu iki oyuncu arasındaki profil akrabalığı Shakhtar'a çok şey vâdediyor.

      Sudakov asla savruk değil taktiksel disiplini ve kavrayışı oldukça yüksek. Her dâim tetikte ve oyunun 90 dakikalık tempolu fotoğrafının her karesinde yer almak istiyor. Futbolun baştan çıkarıcı yaldızlı ışıklarına en çok mâruz kalan "10 numarayı" sırtına geçiren pek çok oyuncuda gözlemlenen topsuz oyun uyurgezerliğine hiçbir zaman kapılmıyor. Sudakov tetikte, dâima tetikte.... Kâh erken presle baskı kırarken kâh takım boyu kısaldığında derine yanaşırken kâh da avlamak için kaleciyi gözlemlerken... Çelikten sinirleri ve buzdan -ama erimeyen- soğuk dikkâtiyle Sudakov, rakipleri için doğal bir tehdit unsuru. Sudakov'un pozisyonuna göre yeteneği ortalama bir seviyede ve işte bu yüzden sınırlarını iyi biliyor. O, "dâima akıllı olmak zorunda." 

      Shakhtar Donetsk'in yeni teknik direktörü Arda Turan, elindeki kısıtlı imkânlarla Süper Lig için ortalama üstü kabul edilebilecek bir set oyunu oynattı. Eğer bu oyun anlayışını Shakhtar'da da sürdürürse Sudakov bu süreçte Arda Turan'ın en kilit kozu olacaktır. Sudakov, Ukrayna'da sıkça kıyaslandığı Bondarenko'dan çok daha iyi bir oyuncu ama kaderinin Kovalenko gibi olmaması gerekiyor. Sudakov'un yolu yakın zamanda Bundesliga ile kesişecektir. Çünkü Alman kulüpleri teknik, vizyon, fizikalite ve disiplin dörtülüsünü asla es geçmiyorlar. 

      Sudakov "şiir bir on numara" değil. O, zaman zaman kasvetli, bâzen usandıran yoğun tasvirlerle dolu ama muhtevâsının yazınsallığından ve besleyiciliğinden asla şüphe etmeyeceğiniz "bir durum öyküsü." Sudakov; Wirtz, Arda Güler, Rodrigo Mora ya da Mastantuono gibi büyülemiyor, görsel şölenle mest etmiyor ama onu izlerken dâima işlerin doğru gittiğinden ve kendi takımı için oyunun her safhasında "artı puan" yazdığından emin oluyorsunuz.