PEP'İN RADİKAL SET OYUNU ARTIK ÇÂRESİZ Mİ KALIYOR?

    Manchester City - Arsenal maçı 2-2 berâberlikle sonuçlandı. Maç, Arsenal'in 10 kişi kalışından itibâren bölge savunması ile set oyunu arasındaki bir savaşa sahne oldu. Pep, Trossard'ın atılışından sonra set sihirbazı KDB'nin yokluğuna ve ilk dakikalarda sakatlanarak oyundan çıkan Rodrisizliğe rağmen takımını tamamen sete oturttu ve sabırlı paslaşmalarla Arsenal'in açığını kovaladı. Arteta 5+1 mevcûduyla çelikten bir savunma zinciri oluşturdu ve Pep'in set oyunu, bu zinciri kırmayı bırakın esnetemedi bile... City, çok sayıda jeneriklik gol atmalarını sağlayan setten geriye sarkan top sekanslarında, Rodri'nin yokluğu sebebiyle topu kaleye etkili bir şekilde göndermekten uzak bir görüntü sergiledi. Pep bu durumu çok geç fark etti ve oyuna, 78. dakikada bir başka etkili uzun şutör olan Stones'u dâhil etti.

    Bu akşam Arsenal, müthiş bir savunma yapmadı. Destansı bir savunma zinciri oluşturmadı. Gunnerslar sâdece, set sonucu oluşabilecek potansiyel boşlukları akıllıca kapattılar ve sürekli teyakkuz hâlinde kaldılar. Pep, tartışmasız bir futbol dehası ve hemen hemen tüm futbol dehalarının zihinlerindeki şablondan kolay kolay ödün vermeme hastalığından o da mustarip. Futbol dehaları reformistlerdir. Başarılarının sırrı, kendilerini futbola her dem güncelleyebiliyor olmalarındadır fakat bâzı açmazlarda-girdaplarda zihinlerindeki şablonu değiştirme konusunda gereksiz tutucu-bağnaz davranabilirler. Pep bu akşam bu alışkanlığının kurbânı oldu. 60. dakikaya kadar yoğun set oyunu kabul edilebilirdi. Fakat bilhassa Doku ve Savinho ileri kenar ikilisinin tüm patlayıcılığı ve sızıcılığına rağmen sete, set iq'su bakımından tam anlamıyla oturmaması yine de ciddi bir handikaptı. Bu handikapa, Arsenal'in çelikten savunma zinciri de eklenince Pep'in set oyunu tıpkı Inter maçında olduğu gibi çâresiz kaldı. 

    Pep, topu Arsenal'e teslim ederek, Arsenal'in topla daha fazla haşır neşir olmasını sağlayıp, Arsenal'i buna mahkûm edip, şok ön alan presleriyle yahut derin/alçak blokta kapılan toplarla rakibini de-organize yakalamayı amaçlasaydı, çok daha akıllıca bir tercihte bulunmuş olurdu. Pep, bu maçta Arsenal'i risk almaya zorlamalıydı. 10 kişi kalan takım nasıl risk alsın dediğinizi duyar gibiyim, işte 10 kişi kalan rakibinize topu bırakarak onları risk almaya zorlayabilirsiniz. Topu ayağında tutan takım kontroldedir, bir konfor hâlindedir, aksiyonlarına karar verme yetkisine sâhiptir fakat topa sâhip olması sebebiyle her zaman bir açığa-hataya da teşnedir. Topa sâhip olmak amansızca dönen bir bıçağa benzer elinize sapı da denk gelebilir keskin yeri de.. İşte ustalığı, bu temâsın iki yönünü de ayarlayabilmeniz belirler. Pep bu konuda usta bir adam. En elit set hocası. Fakat bu akşam, zihnindeki şablonlara aşırı güvenmesinin kurbânı oldu. Biz, bölge savunması ve set oyununun çetin savaşını keyifle izledik fakat olan; City'nin kazanması çok muhtemel 3 puanına ve Pep'in Rodri ve KDBsizliğe karşı üretmesi beklenen çözümün heyecânına oldu.  

    Pep, total futbol anlayışının en zirve temsilcisi. O, lejyoneri olduğu Hollandalıların ekolünü, futbolun ana kuralı kılmayı başarmış bir adam. Fakat kompakt setçiliği, 2024-2025 sezonunun henüz başında, Inter ve Arsenal sınavlarında ciddi anlamda pasifize oldu. Pep'in setten vazgeçmesi beklenemez ve buna gerek de yok fakat set anlayışındaki radikalliği üzerinde bâzı esnekliklere gitmeyi artık gündemine almalı.

Yorumlar

  1. Müthiş bir ileri görüşlülük... Pep bu sene belki de kariyerinin en kötü sezonunu geçirdi. Bu yazınızı aylar öncesinfe okuduğumda Pep'in oyununun sizin deyişinizle "çaresiz kalacağına" pek inanmamıştım ama zaman sizi haklı çıkardı ve bugün bu ykrumu yazmak için tekrar okudum bu güzel yazıyı. Keşke her ay daha çok yazı paylaşsanız ve socrates vb.dergilerde yazsa ız. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Futbolsever198328 Nisan 2025 02:44

    Emre Bey elinize sağlık... Harika tespitler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder