WİLLİAM DE MATTİA RÖPORTAJI

 

GİRİŞ

    Brezilya, aşık olduğumuz ve adına futbol denilen bu güzel oyunu kendine özgü tutkulu bir dansla sentezleyen adeta kırmızı ve büyüleyici bir alevle kendi topraklarından yetiştirdiği her oyuncuyla, futbol sahnesine sunduğu her takımla bizi, futbola daha bağlı hâle getiren bir ülke. Futbol Mahzeni röportajlar serisinde bugünkü konuğum, Brezilyalı teknik direktör William De Mattia!

    William De Mattia ya da futbolculuğunda bilinen adıyla Dema; Figueirenense, Xanthi, Kastoria, Santa Cruz, Marcilio Dias, FC Popa, Tampere United, HJK Helsinki, FC Haka, Mypa, Juventude, Guarani, Hercilio Luz ve Sao Paulo-RS takımlarında forma giydi. Futbol oynadığı dönemde teknik, klas, vizyoner ve agresyonu-hırsı yüksek bir defansif orta saha oyuncusu olmasıyla ön plana çıkıyordu. Helsinki ile 2010 yılında Finlandiya Veikkauslliiga'yı (Finlandiya Lig şampiyonluğu) kazandı ve 2019 senesinde teknik direktörlük kariyerine merhaba dedi.

    William De Mattia bir teknik direktör için oldukça genç kabul edilebilecek bir yaşta (41). Genç ve yetenekli Brezilyalı teknik adam, şimdiden 3 özel kupa zaferi yaşayarak (Campeao MT 2019, Campeao MT 2020, Campeao PB 2023) modern futbolun, iz bırakacak teknik adamları arasında yer alacağının sinyallerini fazlasıyla verdi. William De Mattia'nın, modern futbola yön verecek teknik adamlar arasında olacağını düşünüyorum. Henüz kırklı yaşlarının başında bulunurken kişisel başarı târihine eklediği kupa zaferlerini Avrupa futboluna da taşıyacağını ve bu güzel oyuna, yeni bir Latin soluğu, tutkusu katacağına eminim. Ayrıca onun, Türkiye'de yaptığı ilk röportajı gerçekleştirmiş olmaktan dolayı da oldukça mutluyum. William De Mattia'ya röportaj teklifimi kırmadığı için çok teşekkür ediyor ve teknik direktörlük kariyerinde henüz yolun çok başındayken kupa kazanma geleneği oluşturmuş bu genç ve yetenekli teknik direktöre başarılar diliyorum. 

Brezilya'da hem futbol oynamış hem de teknik direktörlük yapmış bir kişi olarak Avrupa futbolu ile Güney Amerika futbolunu karşılaştırabilir misiniz? Oyunun akışında, dinamiklerinde, metodolojisinde, seçimlerinde, felsefesinde ve atmosferinde ne gibi farklılıklar söz konusu?

    Merhaba, beni sizinle ve Türkiye gibi futbola tutkuyla bağlı bir ülkeyle röportaj yapmaya davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Hem Avrupa'da hem de Brezilya'da futbol oynama deneyimim oldu. Benim bakış açıma göre Avrupa futbolu daha taktiksel, daha kompakt ve daha hızlı bir pas oyununa sahipken Brezilya futbolu ise daha teknik ve bireysel olarak daha yetenekli oyunculara sahip.

Güney Amerika liglerinde futbolun, taktik eksenden ziyade oyuncuların bireysel yetenekleri ve fizikselliğine göre oynandığı yönünde yaygın bir görüş var. Siz bu fikre katılıyor musunuz? Yoksa Avrupa'da oldukça yaygın olan bu görüş, Güney Amerika'da görev yapan teknik direktörlere karşı bir saygısızlık mı?

    Evet, kısmen buna katılıyorum, ülkelerin kültürleri nedeniyle Avrupa'da futbol taktiksel olarak daha organize. Son yıllarda Brezilya futbolu daha organize hale geldi ve bu iyi bir şey çünkü takımlar artık çok daha kompakt bir görüntü sunuyor.

Genç, başarılı ve futbolseverlerin sizden çok büyük başarı hikayeleri inşa etmenizi beklediği bir teknik direktör olarak, teknik direktörlük kariyeriniz boyunca size ilham kaynağı olan teknik direktörler kimlerdir? 

    Profesyonel bir sporcu olarak hayatıma damga vuran birkaç antrenörüm oldu: Brezilya milli takımının eski antrenörü Dorival Junior. Corinthians'ın eski antrenörü Tiago Nunes ve  Avaí'nin eski antrenörü Hemerson Maria.

Futbolculuk yıllarınızda defansif orta saha olarak oynayan oldukça teknik bir oyuncuydunuz. Modern futbol defansif orta saha oyuncularından sürekli yeni nitelikler talep ediyor. Artık defansif orta saha oyuncularının sadece teknik ya da sadece güçlü olması yeterli değil. Taktiksel dizilişlere bağlı olarak değişkenlik gösterse de orta saha oyuncularının artık sahanın her iki tarafında da oynayabilen komple oyuncular olması gerekiyor. Kariyeriniz boyunca hangi orta saha oyuncuları size ilham verdi? Peki şu anda en sevdiğiniz orta saha oyuncusu kim?

    Bu çok güzel bir soru çünkü bana göre orta saha oyuncuları bir takımın ana parçasıdır. Toni Kroos ve Bruno Guimarães'i her zaman sevmişimdir.

Kariyerinizle ilgili yaptığım araştırmalar sonucunda Finlandiya liginde en çok asist yapan Brezilyalı oyuncular arasında yer aldığınızı fark ettim. Finlandiya ligi için ikonik değere sahip bir orta saha oyuncusu olarak bana biraz Finlandiya'daki futbol atmosferinden bahsedebilir misiniz?

    Evet, 2010 yılında HJK Helsinki ile Finlandiya ligini kazandığım Finlandiya'da, çok iyi bir deneyim yaşadım.  Avrupa Ligi'nde 2010 yılında Türkiye'den Beşiktaş'a karşı oynama fırsatı buldum. Finlandiya futbolu büyük bir hızla gelişiyor ve Avrupa'nın büyük takımlarında çok sayıda Finli oyuncunun forma giymesi çok olumlu bir gelişme.

Türkiye ligini takip ediyor musunuz? En çok hangi takım ilginizi çekiyor? 

   Evet, Türk futbolunu takip ediyorum, Türkiye'deki taraftarların tutkusunu gerçekten çok seviyorum. Yunanistan'da da bu tutkuya benzer bir deneyim yaşadım.

Birçok Brezilyalı oyuncu Türk futboluna damgasını vurmuştur. Brezilyalılar Türkiye'de çok seviliyor ve çok saygı görüyorlar. Taraftarı olduğum Fenerbahçe'nin en büyük efsanelerinden Alex De Souza ve en ikonik teknik direktörlerinden Carlos Alberto Parreira da Brezilya sporunun efsaneleri arasında yer alıyor. Brezilya - Fenerbahçe uyumu çok eşsiz bir resital, çok hırçın, dalgalı ve estetik bir dans... Bana Alex de Souza hakkında birkaç cümle söyleyebilir misiniz? Alex hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Alex de Souza, antrenörlük kariyerinin başında olan harika bir oyuncuydu. Yerel takımım Avai Futebol Clube'ü çalıştırdığı için onun teknik direktörlük kariyer başlangıcını yakından takip ettim. Bana göre Alex, Dünya Kupası'nda oynamalıydı çünkü o çok iyiydi.

Antrenörlük ve futbolculuğu karşılaştırdığınızda hangisinin zorluk derecesi daha yüksek? Futbolculuk kariyerinizin hangi aşamasında, antrenör olma fikrini ilk kez düşündünüz?

    Antrenörlük kesinlikle daha stresli çünkü her şeyi planlamak zorundayız ve tüm sorumluluk antrenöre düşüyor. 2017'de profesyonel futbolculuk kariyerimi noktaladıktan sonra teknik direktörlüğe hazırlanmaya başladım.

Röportaj: Emre Yasin Kenar

Röportajın Yapıldığı Târih: 11.04.2025 - 12.04.2025

İletişim / Contact me: emrekenar77@gmail.com