De Bruyne Târihin "En Özel" Orta Sahası mı?

    Futbol târihinde iz bırakmış çok sayıda teknik krampon vardır. Zidane, Xavi, Deco, Iniesta, Fabregas, Modric, Pirlo, Thiago, Santi Cazorla gibi oyuncular bu isimlere örnek olarak verilebilir. Teknik orta sahalar, zihnimizde sahayı 3'e böldüğümüzde en iyi hünerlerini 3 farklı işlev alanında sergilerler;
1- Derin oyun kurulumu
2- Tam merkez geçişi
3- Final paslarının dağıtımı, üçüncü bölge İQ'su ve şut ekstrası.

1. işlevin dünyadaki en elit temsilcisi Xavi'dir. Xavi muazzam bir şekilde tempoyu ayarlar toplu da topsuz da aksamayan bir ritme sâhiptir. Nereye baskı yapacağı konusunda müthiş bir öngörüsü vardır. Yukarıda belirtilen 2 numaralı işlevi de yerine getirdiği görülmüştür ama 3. işlevde pek fazla rol alamaz. Xavi ile birlikte Pirlo da derin oyun kurulumunda, kendisini bir marka kılmıştır.

2. işlevin en büyük ustası Iniesta'dır. O, "takımın temposunu ayarlamaz" adeta bir mutasyona uğrarmışçasına "maçın temposuna dönüşür." Saniyenin binde biri hızla düşünür, üçüncü bölgeye geçişi aksamadan sağlar ve sık sık sızıcı destek koşuları atar. Bu konuda bir diğer usta Fabregas'tır. Iniesta'ya göre akan oyunda daha derinde bir kurulum eğilimi sergileyip topla delici ilişkisi Andres kadar iyi olmasa da gol ile bitiriş konsunda, vuruş düzgünlüğünde onun önündedir. Iniesta'nın tempo konusunda geçirdiği mutasyonu, o, bir anda gelen pas trafiğinin mümbitliğine göre forvetleşerek gerçekleştirir.

3. işlev ise derin bağlantılar ile pek fazla alâkası olmayan nispeten daha tek yönlü ve spesifik orta ofans oyuncularının öne çıktığı bir alandır. Meselâ Messi, bir orta saha oyuncusu olmamasına rağmen bu işlevi kâinatta en iyi yerine getiren oyuncudur.

Peki Kevin De Bruyne'nin en temel numarası ne?

    Mevki farkını vurgulamakla birlikte KDB'nin, Iniesta ve Xavi'den daha iyi bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum fakat KDB yukarıdaki 3 ölümcül işlevi de yerine getirebilme kapasitesine sâhip tek orta saha. Iniesta ve Fabregas bu üç işlevden 2 tanesini, Xavi 1,5 tanesini ve Pirlo ise 1 tanesini yerine getirebiliyordu fakat KDB, Pep tarafından fazla derine kayacağı bir misyonu üstlenmemesi sebebiyle ilk işlevle daha az haşır neşir olmasına rağmen City'de oyunun tıkandığı ve geride dâhiyane bir dokunuşa gereksinildiği kısımlarda bu işlevin de altından kalktığını fazlasıyla ispatladı. Bilhassa kanatlara konumlandığı maçlarda ikinci işlevi merkeze genişleyerek ve çevresindeki mobil oyuncuları da hücum ablukasına ekleyerek gerçekleştirdi. Üstelik defansif sorumluluk üstlenmediği varyasyonlarda ikinci işlevi dünyada hücum özelinde en iyi yerine getirecek oyuncudur fakat De Bruyne'ye "geçiş oyuncusu" demek üçüncü bölgedeki baskınlık yetisine karşı bir haksızlık olur. Haaland ile birlikte pivotalleşen City oyununda, son işlevi daha az ceza sahası içine girme girişiminde bulunarak gerçekleştirse de Haaland öncesi City'de merkeze çok iyi sızmalar yapan Leo sonrası ceza sahası kilit pasörlüğünde zirveyi gören ve şut çilingirliğine sâhip bir profil olduğunu da sıkça performe etti.

    Bir futbolcunun "özel oluşu" benzerine az rastlanmış olma durumuyla doğrudan ilişkilidir. Çünkü kıyaslandıkça eşsizlik nehriniz bulanır ve kıyaslandığınız kişi tarafından aşıldığınızda ise raf ömrü bitmiş bir ürün gibi "unutmalar deryâsının" acımasız sularına doğru savrulursunuz. Iniesta'nın merkez geçiş oyunu hâlen aşılamadı fakat son 4-5 yılda, onun seviyesine yaklaşmamakla birlikte onun geçiş oyunu işlevini, ortalama bir şekilde ve sürdürülebilirlikten uzak da olsa üstlenebilecek çok sayıda oyuncunun varlığından söz edebiliyoruz meselâ Pedri bu oyunculardan yalnızca biri...  Fakat futbolun, merkez bölgedeki hücum aksiyonları kısmında KDB, kadar komple bir kurgucu-organizatör, hazırlık yahut final adamı olmayı aynı maçta dahi defalarca başarabilen ve keskin bir şut-pas, son karar tâyin edicisi niteliğine sâhip bir profil henüz yeşil sahalara merhaba demedi... O, en değerli taş değil ama futbolun kadim satranç tahtasında daha önce görülmemiş bir taş... O bir ilaç olsaydı ve stoklarda kalmasaydı, asla muadili yazılamazdı...

    Özetle De Bruyne; mobil bir on numara olarak-üstelik süratli bir oyuncu olmadan bu vasfı elde ediyor- gerektiğinde bir defans hattı önü orta sahasının bile "salt hücuma düşen" sorumluluklarını üstlenebilecek nitelikte bir oyuncu. "Geçiş oyuncusu demek" onun üçüncü bölgedeki "pasör forvet" karakterine acımasız bir yakıştırma olsa da KDB, etkin bir merkez geçişçisi ve dünyanın Leo'dan sonraki en zeki 3. bölge ölümcül aksiyon avangardı. KDB târihin en iyi orta sahası değil fakat profilinin kapsamlılığı nedeniyle târihin "en özeli" olduğu konusunda çok ciddi ipuçları sunuyor.

Yorumlar

  1. Yazınızı büyük bir keyifle okudum. Yazının futbolla ilgili olan kısmı bir yana üslubunuzdaki sanatsal özen ve ustalık gerçekten harika. Tespitlerinizin de hepsine katılıyorum. Blogta fazla aktif değilsiniz lütfen daha aktif bir şekilde yazı paylaşın. Daha önceki paylaşımlarınıza da yazmıştım fakat görmediniz galiba size ulaşabileceğim bir mail hesabınız var mı acaba futbolla ilgili birkaç sorum olacak ve yakın zamanda çıkarmayı düşündüğüm bir futbol dergisi için sizden yazı rica edecektim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder