Ortalama bir santrfor oyuncusuna nazaran kısa sayılabilecek bir boy(1.75), inişleri ve çıkışlarıyla bir zikzağı andıran kariyer, tartışmasız tek vuruş ustalığı, 729 maça sığdırılan 321 gol, transferleri için ödenmiş 103m€ bonservis, 68 golle milli takım gol krallığı ve takla eşliğinde seri ateş etme hareketleriyle yapılan gol sevinci. İşte Robbie Keane!
Robbie Kean, futbolun gezgin santrforlarındandı. Bitiriciliği, fenâ olmayan tekniği ve hep bir tehlike arz etmesiyle İrlanda'nın dünya futboluna en büyük armağanlarından biri oldu. Robbie, topsuz oyundaki "tilkiliği" ve bu vasfının ona bahşettiği gol pozisyonuna dâhil olma becerisi ile akıllarda yer edindi.
Futbola, Wolves altyapısında başladı ve 9m€ bedelle Coventry'nin yolunu tuttu. Coventry'deki "tek sezonluk" performansı ona çizmenin kapısını açtı. Yeni durağı İnter'di. İnter'de bir türlü isteneni veremeyen Robbie, bir sene sonra yarım sezonunu kiralık geçirdiği, Leeds'e imzâ attı. Artık Robbie Fowler ile partner olacaktı. Bu iş birliği ise Leeds'e 21 gol kazandıracaktı. Ayrıca Harry Kewell da o sezon 11 gol atmıştı. Robbie, Leeds'ten sonra 10.5m€ bedelle kariyerindeki ilk Tottenham dönemini başlatmış oldu. 6 yılda fileleri toplam 107 kez havalandırdı. Rafael Benitez, Robbie'nin bu formu sebebiyle yönetime büyük baskı yaptı ve Robbie 24m€ bedelle Merseyside'ın kırmızı tarafının yolunu tuttu. Torres ile iyi bir ikili olması beklenen İrlandalının, Liverpool kariyeri kelimenin tam anlamıyla hüsrandı. İlk ve son sezonunda sadece 7 gol atabildi. Rezâlet bir yarım sezonun ardından, zirveyi yaşadığı yere, Tottenham'a geri döndü. Acaba her şey eskisi gibi mi olacaktı?
Her geri dönüş, ihtişamlı olmak zorunda değildir. Bazen "aynı suda iki kez yıkanılmaz" çünkü o su artık eski su değildir. Bu imza ile birlikte Robbie'nin kariyerinde üç yıllık bir duraklama safhası başlayacaktı. Celtic ve West Ham'a kiralandı fakat eski ışıltısından çok uzaktı. Erol Evgin'in, enfes bir şarkısındaki gibi Robbie: "Ben bu hayattan dosttan düşmandan aldım payımı gidiyorum" dedi ve bavulunu toplayıp kıta değiştirdi. Los Angeles Galaxy'e katıldı. Bu imzadan 5 ay sonra Bent-Aglonbahor ile skor sorunu yaşayan A.Villa'ya 2 aylığına imza attı. Aston Villa dönüşü, MLS kariyeriyle ikinci zirve dönemi başlamış oldu. Robbie, emektar Landon Donovan ile muhteşem bir ikili oldu ve L.A'ya 2 kez MLS kupası kazandırdılar. Robbie bu süreçte 165 maçta meşin yuvarlağı 104 kez filelerle buluşturdu. 1 kez de MVP seçildi(2013/2014).
Robbie'nin MLS günlerindeki santrfor profiline ayrı bir parantez açmak istiyorum. Robbie,bu dönemde fizikalitesini büyük ölçüde yitirmişti fakat David Villavâri topsuz oyun vizyonu, skorerliği ve iş disiplini ile altyapı oyuncularına ders niteliğinde bir performans sergilemişti. Robbie, hâlen L.A Galaxy târihinin en golcü ikinci oyuncusu konumundadır.
Robbie, son bir vurgun yapmak amacıyla sportif değil ekonomik ve turistik nedenlerle günümüzde iflas bayrağını çekmiş Hint takımlarından ATK'ya transfer oldu. Diz problemleri yaşasa da 18 maçlık bir sezonun 11 maçında sahadaki yerini aldı ve 8 de gol kaydetti. Hindistan'da geçen bir sezonun ardından futbol hayatını noktaladı.
Tottenham'ın keşkesi, İnter ve Liverpolluların anlam veremediği misâfiri, MLS'in kralı ve İrlanda futbolunun kovboyu Robbie Keane, şu anda M. Tel Aviv'i çalıştırmaktadır.
Futbola ve bloga dâir; soru, görüş ve önerilerinizi, emrekenar77@gmail.com adlı mail adresime iletebilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder