Guardiola, Xavi, Puyol, İniesta, Fabregas, Busquets, Pique, Pedro Rodriguez, Thiago Alcantara, Alba ve evrenin en eşsiz spor figürü Lionel Messi'nin ilmek ilmek işlendiği bir futbol akademisi, yazımızın konusu La Masia!
KISA BİR LA MASİA GİRİZGÂHI
La Masia, 1702 yılında kurulan ve bölgedeki Katalanlar tarafından kullanılan sıradan bir çiftlik eviydi. Bu yapı 1979 yılında, Barcelona'nın altyapı faaliyetlerinin odak noktası olduktan sonra sıradanlığından tamamıyla sıyrılıp futbolun geleceğini belirleyen futbol târihinin belki de en baskın takımının ve felsefesinin temelinin atıldığı, Cruyff'ün modern futbol girişimlerini, yıllar sonra futbolun ana prensibi kılan modern bir futbol merkezine dönüştü. La Masia, futbol dünyasının pek çok eşsiz kramponunun futbol beşiğidir, Van Gaal'in 2000 yılındaki "Şampiyonlar Ligi'ni, 11 yerli oyuncuyla kazanma!" yönündeki epeyce istihza edilen ütopyasının, artık bir imge boyutundan çıkıp 9 yerli oyuncuyla gerçeğe dönüşmesinin öncüsü bir merkezdir.
Yaşamın her noktasında istisnâlara rastlamak mümkündür. La Masia da yetiştirdiği onlarca yıldız ismin yanında, başlangıçta büyük umutlar var edip ilerleyen yıllarda bir hayâl kırıklığından başka bir şey sunmayan çok sayıda oyuncuya ev sâhipliği yaptı. Yazımızda, "La Masia'nın Çürük Elmaları"nı ele alacağız. Onlar, belki konfor alanında çok bekleyip ya da ona çok güvenip futbolun ana trenini kaçırdılar belki sıra dışı bir fabrikanın sıradan ve kusurlu ürünleriydiler belki de La Masia, onların hiçbir zaman lâyık olamadıkları bir şanstı ya da her şey bütünüyle bir şanssızlıktan ibâretti...
Pink Floyd'un, "High Hopes" şarkısında geçen-sâdece şarkıda değil kalbimizi de delip geçen-, geçmişle ilişkili hayâl kırıklıklarını yansıtan aşağıdaki dizelerle yazımızın giriş kısmı sona eriyor:
"The grass was greenerThe light was brighterWhen friends surroundedThe nights of wonder..."
LA MASİA'NIN ÇÜRÜK ELMALARI
1-) BOJAN KRKİC
Bojan Krkic, Barcelona ile ilk resmî maçına, henüz 17 yaşındayken listenin bir diğer üyesi Giovani Dos Santos'un yerine oyuna dâhil olduğu, Osasuna karşısında çıktı. Top sürme becerisi, yakın menzilli kilit pasörlüğü ve skor yatkınlığı onun, La Masia'nın "altın madenleri" arasında olacağına işâret ediyordu. Hepsinden de önemlisi Bojan, bir saha içi-oyun olarak- "stile/tarza" sâhipti. Mental kırılganlıkları sebebiyle sıkça gelgitler yaşasa da Barcelona'da başarılı bir performans gösterdi ve 2011'de Roma'ya imzâ attı. Bojan, oyun zarafetini Serie A'da gösteremiyordu, günümüzle kıyaslandığında sertlik derecesinin çok daha yüksek olduğu Serie A, oyunun görsel kısmına hitâp eden oyuncular için elverişli bir lig değildi. Kısa süre sonra yuvasına geri dönen Bojan, Barça'da bu kez dikiş tutturamadı. Ajax'ta kiralık olarak geçirdiği bir yıl süresince uyluk problemlerinden belini doğrultamadı ve kendisine duyduğu özgüven neredeyse sıfırlandı. Bojan, "inişli-inişli(çıkışı, maalesef yok)" kariyerinin ilerleyen dönemlerinde; Stoke City, Mainz, Alaves, Montreal ve son olarak da Vissel Kobe formaları giydi. Bir "potansiyel ziyânı" olan Bojan Krkic, 2023'ün Mart'ında futbol yaşamını sonlandırdı. Günümüzde, Barcelona'nın kiralık oyunculardan sorumlu departmanında görevini sürdürmektedir.
2-) SERGİO GARCİA
La Masia'da yetişip de Barcelona'nın randıman alabildiği santrfor sayısı yok denecek kadar azdır. Eğer La Masia'da görev alan bir spor adamı olsam, üzerine düşüneceğim başlıca konulardan biri; mevki olarak bir savunmacı olsa bile tekniksel bağlamda üst düzey isimler yetiştiren bu akademinin niçin hücumun merkezi olan santrfor yetiştirmede bu denli pasif kaldığı olurdu. İşte Garcia, bu soru işâretini oluşturan isimlerden yalnızca biri. La Masia'da kanat orijinli bir oyuncu olarak yetişen Sergio Garcia, Barcelona altyapısında gol krallığı da dâhil olmak üzere çok sayıda önemli işe imzâ attı fakat bu başarı grafiğini A takımda sergileyemedi. Barcelona'nın bir numaralı ana kadrosunda yalnızca 10 maça çıktı, kariyerinin önemli ve en verimli kısmını ezeli rakip Espanyol'da geçirdi. Burada pozisyonel bir dönüşüm yaşadı ve bir santrfor oldu. Milli takım düzeyinde 2 maça çıktı, 97 dakika şans buldu ve bir asist kaydetti. Sergio Garcia, beklentilerin aksine, bir yıldıza asla dönüşemedi ve ortalama bir oyuncu olarak sürdürdüğü kariyerini, 2021 yılında sonlandırdı.
3-) GİOVANİ DOS SANTOS
Barça, yüzyılımızdaki sportif saygınlığının büyük kısmını Arjantinli bir Latin'e borçludur. Kulüp 2002 senesinde, Monterrey'in genç takımında 13 yaşında bir cevher keşfetti. Bu çocuk; Leo'yu andıran top sürüş becerisine, keskin bir pratik zekâya ve amansız derecede şaşırtıcılığa sâhipti fakat Giovani Dos Santos, Barcelona'ya büyük bir hayâl kırıklığı yaşattı ve herkesin bir rüyâ daha görme umudu suya düştü. Yolu, altı aylığına Galatasaray ile de kesişen Giovani, Meksikalılar için bilhassa Tim Howard'a attığı gol sebebiyle önemli bir ikon olsa da Avrupa futbolu ve bilhassa Barcelona için yangını kısa süren yitik heyecânlar arasında yerini aldı.
4-) MUNİR EL HADDADİ
Bir zamanların Faslı genç yıldızı Munir'in, futbol yaşamındaki ilk yıllarında göze en çok çarpan olumlu ve karakteristikleşmiş kabul edilebilecek özelliği; ışıldayan bir teknikle bütünleşmiş, top sürme becerisiydi. Fakat Munir, top sürmede olduğu kadar kariyerini sürdürmede başarılı olamadı ve bol zikzaklı performans grafiği sebebiyle kendisi için beslenen tüm olumlu görüşleri tasfiye etti. Munir, 2022'de Sevilla ile yolları ayırdığı günden beri La Liga'nın orta sıra takımlarının aranan oyuncusu konumunda.
5-) RAFİNHA
Beş parmağın beşi bir değilken kardeşler neden büyük bir benzerlik göstersin ki? Rafinha, ağabeyi ve bir başka La Masialı olan Thiago Alcantara'nın aksine hem Barça'ya hem de futbola kayda değer bir şey katamadı. Şansını; İnter, Real Sociedad ve PSG gibi önemli istasyonlarda denese de kendisinden beklenen seviyenin her zaman çok uzağında kaldı. Rafinha, kariyerini gözlerden uzakta Katar Ligi'nde sürdürüyor.
6-) CRİSTİAN TELLO
Altyapı yıllarında, Katalanların iki ezeli ekibi arasında mekik dokuyan Tello da beklentileri karşılayamayan La Masialılar arasında. Porto, Fiorentina ve Betis'te zaman zaman "altyapı cv'sine" yaraşır performanslar gösterse de Avrupa futbolunda bir kalıcılık sergileyemedi ve kısa bir Amerika "gezintisinden" sonra 2023'ün Ocak ayında Al- Fateh'e imzâ attı.
7-) ALBERTO BOTİA
İspanyol savunmacı, sâdece 1 maçta, 27 dakikayla sınırlı olmak üzere Barcelona A takımı forması giyebildi. Barça'dan ayrılmasından sonra, başarısız geçen Sevilla ve Elche duraklarından sonra kaptanlığına kadar yükseldiği, Olimpiakos ile yakaladığı istikrarla evinden uzakta olduğu dönemlerde Barcelona kadrosunun stoper rotasyonunda, yedek oyuncu statüsünde bulunan bir çok isimden iyi olduğunu kanıtlasa da en azından kalitesinin hak ettiği takımlarda forma giydiğini söylemek gerçeklikten oldukça uzak olacaktır. Belki bir tutukluk belki de gözlerden uzak olmayı bilinçli kabulleniş. İşte, Alberto Botia'nın hâlen devâm eden futbol serüveninin nüvesini bu paradoks oluşturuyor.
8-) MARTİN MONTOYA
8 yaşında, La Masia tedrisâtı başlayan Montoya, Barcelona'da yedek kulübesinden çıkamasa da Valencia'da önemli bir komple bek performansı gösterdi ve 2018 senesinde Brighton'a 7 milyon euro karşılığında transfer oldu. Ada'da sıkça şans bulmasına rağmen oyunun hücum tarafındaki beklentileri karşılayamadı ve üç yıllık Betis kariyerinin ardından Aris'e imzâ attı. Montoya, hâlen çok sayıda orta sıra takımının formasını giyebilecek kalitede olsa da şu an bulunduğu konum ile geçmişte onun için öngörülenler arasında uçurum kadar farkın olduğu aşikâr.
9-) JONATHAN DOS SANTOS
Giovani'nin kardeşi Jonathan da hem Barcelona'yı hem Avrupa futbolunu hayâl kırıklığına uğratan isimler arasında. Jonathan, ağabeyi kadar yetenekli olmasa da onu, performans disiplini açısından fazlasıyla geride bıraktı. Hâlâ tekniğinden fazla bir şey yitirmemiş olmasına rağmen Jonathan, kariyerini Villareal ayrılığından beri Kuzey Amerika'da sürdürmektedir.
10-) ISAAC CUENCA
Cuenca'nın kariyerinin geriye gitmesine ve en nihâyetinde 2023 senesinde futbola dönemeyecek kadar tahrip olmasına neden olan en önemli etken diz sakatlığıydı. Cuenca, Barcelona formasıyla çıktığı her maçta elinden geleni fazlasıyla yaptı. 2011-2012 senesinde Şampiyonlar Ligi'nde toplam 5 asistlik bir performans gösterdi ama sakatlıklarla bir türlü vedâlaşamadı ve futbolu hak ettiğinden, kendisi için düşlenenden çok uzak bir noktada bıraktı.
11-) ANDREU FONTAS
Fontas'ın, savunmacılık profili oldukça farklıydı. Bir stopere göre güçsüz, sürati ortalamanın çok altında fakat tekniği ve oyun görüşü fazlasıyla gelişmiş bir oyuncuydu. Eğer orta sahada defansif bir rol üstlenseydi farklı bir kariyere erişebilirdi ama bunu, benden ve Celta Vigo ve Barcelona B'yi çalıştırdığı dönemlerde Luis Enrique'den başka kimse düşünmemiş olacak ki Fontas kariyerinin büyük bir bölümünde, yetersizliklerinin yeteneklerini aştığı stoper pozisyonunda görevlendirildi.
12-) SERGİ GOMEZ
La Masia çıkışlı Sergi, günümüzde Espanyol'un kaptanlığını yapmaktadır. Celta ve Sevilla'da başarılı sezonlar geçiren stoper, 2019'da Robert Moreno tarafından milli takıma davet edilmesine rağmen hiç süre alamamıştır. Sergi, yalnızca 90 dakika süre bulabildiği Barcelona kariyerinden sonraki dönemlerde ortalama bir savunmacıya dönüşse de aldığı La Masia eğitiminin hakkını tam anlamıyla verebilmiş değil.
13-) CARLES ALENA
Alena, Puig ile birlikte Barcelona'nın altyapı bünyesinden yetişen ve beklentilerin hat safhada olduğu oyuncular arasındaydı. Kısa zamanda gözden düşen ikili yerlerini Pedri ve Gavi ikilisine bıraktılar. Alena, hâlâ çok yetenekli bir oyuncu, Getafe'den ayrılıp hücumu önceleyen ve set oyununu benimsemiş bir takımda şans bulduğu takdirde bu listeden adını sildirmesi ân meselesi.
14-) SERGİ SAMPER
La Masia'nın kayıplara karışmış eski potansiyelleri arasında yerini alan Samper, ortalama üstü top tekniği ve oyun görüşüne rağmen görevlendirildiği ön libero pozisyonuna, fazlasıyla yumuşak kaldı. Bir merkez orta saha yahut yönlendirici ön liberoya da dönüşemeyince kariyer ivmesini çok hızlı bir şekilde kaybetti.
15-) JORDİ MBOULA
Monaco, Barcelona'nın altyapı kategorileri dışında "1 dakika" bile şans vermediği Jordi Mboula'da olağanüstü bir potansiyel sezmiş olacak ki 2017 yazında, genç oyuncuyu 3 milyon euro gibi La Masia çıkışlı genç bir isim için mâkûl kabul edilebilecek bir bedel karşılığında kadrosuna kattı. Mboula ise bu süreçte bolca sakatlık geçirip sahada sevimli hayâlet Casper'ı canlandırdığı birbirinden "renkli" maçlara imzâ attı. Mboula, şu anda Serie A'da bu yazdıklarımdan ötürü beni utandırma gâyesiyle top oynuyor. Umarım başarabilir.
Futbola ve bloga dâir; soru, görüş ve önerilerinizi emrekenar77@gmail.com adlı hesabıma gönderebilirsiniz. Yaşamınızın, yukarıda yer alan isimlerin aksine başarılarla dolu olması dileklerimle...
.
.
Yorumlar
Yorum Gönder