PORTRELER 4- TOMAS ROSİCKY

 



        Belki futbol oynarken tercih ettiğim pozisyon diye belki de futbolun dehşet verici modernliğine direnen son unsur olması sebebiyle on numaralar benim için çok özel bir mâhiyete sâhip. Sakatlıklar kariyerine ciddi ölçüde ket vursa da Tomas Rosicky; Nedved, Poborsky, Smicer gibi isimlerle birlikte hiç kuşkusuz Çek futbolunun yetiştirdiği en önemli isimler arasında. Çok iyi hatırlıyorum, hâlen de sürdürmekte olduğum boş vakitlerimin vazgeçilmezi transfermarkt gezintilerimde, henüz 13-14 yaşlarımdayken ne zaman Arsenal kadrosuna baksam orada, Çek pasaportlu ve yanında hep kırmızı artı olan az bilinen ama esaslı müzik yapan rock gruplarının ağırbaşlı gitaristlerine benzeyen bir adam vardı. İşte o adam, Tomas Rosicky.


Bir başka deyişle sanatından, en iyi yaptığı şeyden yani futbolundan sakatlanmış bir "little Mozart".

Rosicky, kariyeri süresince sadece üç takımda oynadı(Sparta Prag, Dortmund, Arsenal). Rosicky'nin kariyeri hakkında derin bir analiz yapmayacağım. Çünkü onun kariyeri, atmosferi yoğun ve başarılı fakat sonu ve işlenişi vasatın altında kalan romanları anıştırıyor.

        Rocisky kanaâtimce, yanlış zamanda doğru futbolu oynadı. Süratsizdi, topsuz oyunu berbattı, fizik gücü yerle yeksandı ama... İşte bir ama hep var. Rosicky öylesine tehlikeli bir top sürücü, pasör ve bir futbol vizyoneriydi ki bu üç özelliği tüm nakıslıklarını telâfi ediyordu. Onun elinde olmayan ve oyun profiliyle asla ilişkilendirilmeyecek kronik sakatlıkları ise biraz önce belirttiğim tüm sıra dışı özelliklerini bertaraf etti. Paradoksal bir oyuncuydu Rosicky. Sakatlık mı Rosicky'den çıkar yoksa Rosicky mi sakatlıktan çıkar? Gibi meselâ... Sakatlıklar sebebiyle toplam 248 maç kaçırdı. Dortmund'ta sakatlık yaşamayan oyuncu, Arsenal'e imzasından 1 yıl sonra 95 maça mâl olacak diz sakatlığıyla, sakatlıkların tentürdiyot kokulu evrenine merhaba dedi. Rosicky, Wilshere gibi örnekler nedeniyle Wenger'in antrenman metotları gözümde hep tartışmalı bir durumda kalmıştır.

        Rocisky, Arsenal ile ayrılığı sonrasında, kapısını çalan Çin kulüplerinin astronomik tekliflerini reddederek kendisi için paranın öncelikli olmadığını sadece lafızla değil fiiliyatla da göstermiş oldu. Yuvasına, Sparta Prag'a geri döndü. Maalesef sakatlıklar, bu ukdeli efsanenin yakasını, kariyerinin son 1,5 yılında da bırakmadı ve Rosicky Aralık 2017'de futbola vedâ etti.

        Little mozart ya da benim tâbirimle ukdeli efsane, Tomas Rosicky portresi burada bitmiştir.

Yorumlar