SIRA DIŞI BİR STAT: ESTADİO DE MUNİCİPAL BRAGA



                

            Braga'ya ev sâhipliği yapan "Estadio de Municipal Braga"yı ele almadan önce; başta Braga şehri olmak üzere, Braga'nın tarihçesini ve güncel durumunu ele almanın yararlı ve yazıyı zenginleştiren bir -uzun- girizgâh olacağını düşünüyorum. Çünkü spor literatürümüzde, Braga'ya dâir söylenenler oldukça azdır. Yazının, bu boşluğu doldurması ümidiyle...


1-) BRAGA ŞEHRİ


            Portekiz'in kuzeybatısında bulunan Braga, ülkenin en büyük üçüncü şehridir. Braga Portekiz'in, dinsel merkezi olarak kabul görmektedir. Bu telakkinin temelinde, Braga'da tarih kokan bir atmosferin varlığı ve şehirde çok sayıda Barok dönem tarzında kiliselerin bulunması yatmaktadır. Şehirde, Roma ve Orta Çağ'dan kalma mimarî eserler de bulunmaktadır. Şehir, başkent Lizbon'a 367 kilometre uzaklıktadır.


2-) TÂRİHÇE



                Braga ya da tam adıyla "Sporting Club de Braga" 19 Ocak 1921'de kurulmuştur. Kulüp; futbolun yanında atletizm, yüzme, bilardo, taekwondo, basketbol ve voleybol gibi branşlarda da faaliyetini sürdürmektedir. Braga, Portekiz'in başarı sıralamasında dördüncü büyük kulübüdür. Kırmızı-Beyazlı ekip, Portekiz Kupasını(1965/1966, 2015/2016,2020/2021) üç kez, Lig Kupasını (2012/2013, 2019/2020) iki kez müzesine götürmüştür. Ayrıca 2010/2011 sezonunda Domingos Paciencia direktörlüğünde; Quimli, Custodiolu, Mossorolu, Alanlı ve Limalı mütevazı kadrosuyla Avrupa Liginde ikincilik başarısını elde etmişlerdir. Braga'nın târihinde Liga Nos(Portekiz Ligi) şampiyonluğu hiç kazanamamıştır.

            Braga'nın târihinin hiçbir döneminde "ihtişam" teşkil edememesi, bu takımın güncel durumuna değinmeden önce "Braga, eski günlerinden uzakta.." muadilinde cümleler kurmamı engelliyor fakat Braga'nın başarısını şöyle özetleyebilirim: Ara sıra elde edilen lokal başarılar, Avrupa kupalarına katılım müdâvimliği ve "dördüncü büyük olmayı kabullenişin-buna başkaldırmanın değil- dayanılmaz hafifliği." Kundera'ya göz kırptığım bu cümledeki "hafiflik" oldukça isâbetlidir. Çünkü Braga ne uzamış ne de kısalmıştır. Kemik gelişimini tamamlamış bir çocuktur o. Kimse ondan, artık uzamıyor diye şikâyet etmez ama taraftarlar- o, futbolun sevimli hayâlperestleri- her zaman takımlarının heybetinin göğe daha da yakınlaşmasını arzular.

        Braga'nın mevcut kadrosu umut veren genç yeteneklerle doludur. "Parlat- Sat" transfer politikasını, başarıyla uygulayabildikleri zaman daha iyi bir konuma erişebileceklerini düşünüyorum. Yine de Braga'nın önümüzdeki on yıl içerisinde Benfica- Porto hegomonyasını kırabileceğini sanmıyorum. Braga'nın güncel kadrosunun en önemli ismi Portekizli Ricardo Horta'dır. Kulüp, ayrıca kendisinden acil bir kariyer ivmesi beklediğim, eski Mestella ve La Masia altyapı terbiyesi almış Abel Ruiz'i de kadrosunda bulundurmaktadır. Braga, bu yazının yayımlandığı tarihte,  Fenerbahçe'den Bruma'yı kiralayarak kadrosuna katmıştır. Bu, her ne kadar hatalı bir oyuncu tercihi olsa da sözleşme opsiyonuna satın alma maddesini "zorunlu" bir şekilde ekletmemekle, transfer aklı olarak akıllı ve temkinli bir kulüp olduklarını göstermişlerdir.

    

    2.A-) TRANSFER TARİHİ

   

        En Pahalı Vedâlar:

                                                " Gitmek, mümkün müdür...?"

1- Francisco Trincao - Forvet Arkası- 2020/2021- 31 milyon avro- FC Barcelona

2- David Carmo- Stoper - 2022/2023 - 20 milyon avro- Porto

3- Paulinho - Santrfor- 2020/2021- 16 milyon avro- Sporting Lizbon


        Braga tarihinde rekor arz eden tüm bu satışlara bakıldığında, kulübün Portekiz çevresinde önemli bir transfer potansiyeli itibârı taşıdığı görülmektedir. Buna karşın Braga'nın, ekonomik refah ve sürdürülebilir başarı için lokal transfer sirkülasyonundan kurtulup oyuncularını daha astronomik bedellere Avrupa'nın diğer başat liglerine satması elzemdir. Buda kulübün Avrupa kupalarında başarılı olması sayesinde gerçekleşecektir. Braga'nın 2015/2016'da hakem İvan Bebek'in üstün gayretiyle Fenerbahçe'yi de eleyerek Avrupa liginde çeyrek final oynadığı sezonun yaz transfer döneminde 36,27 milyon avroyla kulübün son on yıldaki en yüksek ikinci oyuncu satışını yaptığı yaz transfer dönemi, Avrupa başarısı ve oyuncu satış değeri hakkındaki görüşlerimi kanıtlar niteliktedir.


        Rekor Buluşmalar:

                                                "Para, para, para." - Napolyon Bonapart 

1- Wallace- Stoper- 2014/2015- 9.5 milyon avro-  Cruzeiro

2- Abel Ruiz- Santrfor- 2020/2021- 8 milyon avro- FC Barcelona

3- Danilo Barbosa- Ön libero- 2014/2015- 4.5 milyon avro- Vasco da Gama


    2.B-) Kulübün "En"leri

        En çok forma giyenler:

1- Alan - 346 kez

2- Ricardo Horta - 305 kez

3- Matheus - 273 kez

        En çok gol atanlar:

1- Ricardo Horta - 104 gol

2- Paulinho - 63 gol

3- Alan - 55 gol


3-) ESTADİO MUNİCİPAL DE BRAGA YA DA ARTİSTİKTEN ARINDIRILMIŞ SÖYLEYİŞİYLE: BRAGA BELEDİYE STADYUMU

I.

                Euro 2004 için inşâ edilen Estadio Municipal sadece kale arkası tribününün olmamasıyla değil eski bir taş ocağının üstüne inşâ edilmesi ve pitoresk bir tarza sâhip olması sebebiyle de Avrupa'nın en sıra dışı stadyumlarındandır.

              Stadyumun çatısının tasarım sürecinde  Peru'daki İnka uygarlığının inşâ ettiği köprülerden ilham alınmıştır. Ayrıca çimin aşağısında iki kat bulunmaktadır. İlk katta seyirciler, stantlar arasında rahatlıkla gezinebilmektedir. İkinci kat ise otoparka tahsis edilmiştir. Stadın mimarı Eduardo Moura, 2011 yılında mimarînin Oscar'ı olan "Pritzker Ödülü"nü kazanmıştır. 


II.

               Stadyum, 30.286 kişilik kapasiteye sâhip olup çim ısıtması özelliği taşımamaktadır. Estadio Municipal'in en kalabalık olduğu maç 2012 senesinde oynanan ve Manchester United'ın 3-2 üstünlüğüyle neticelenen Şampiyonlar Ligi grup maçıdır. Bu maça dâir bir başka kayda değer ayrıntı, o gün sahaya ayak basan  on futbolcunun yolunun ligimize düşmüş olmasıdır. (Nani, Anderson, Robin Van Persie, Kagawa, Rafael, Custodio, Mossoro, Ze Luis, Coelho ve Beto.)

               Estadio Municipal'in en çok dolup taştığı diğer dört maç ise Benfica mücadeleleridir. Braga, bu dört "kalabalık düellonun" yalnızca birinde taraftarını evine zafer sarhoşluğuyla gönderebilmiştir.



                                                        


YORUM


                  Estadio Municipal'in "özgünlüğü" ve "ikonikliği" tartışılmaz. Bu stadyumu "dışı seni, içi beni yakar" deyimiyle özetleyebilirim. Dışı göz alıcıdır; dağın başında, doğa ile iç içe olması, târihî görünümü vb.  fakat çim ısıtmasının olmayışı, ışıklandırma problemi- bu benim şahsî fikrimdir- ve kale arkası tribünün olmayışıyla Estadio Municipal benim gözümde ilkel ama ilginç bir stattan ileri gitmemektedir. Özellikle kale arkası tribünün olamaması çok büyük bir handikaptır.

                        Kale arkası tribünleri, dünya genelinde maçı izlemeye değil maçı  "yaşamaya" gelen taraftarların konuşlandığı yerdir. Takımlar genellikle bu iki kale arkası tribününde çıkan taşkınlıklardan cezâ alırlar, bazen turnuvalardan men bile edildikleri olmuştur. Stadyumun genel nabzı, kale arkası tribünün hâlet-i ruhiyesine ayak uydurur.  Reaksiyonlara o yön verir, oyuncuların motivasyonu, değişen yarılarda, rakip kaleciyi, savunma hattını, ve hücumcuları baskıya alış süreçlerinde yine bu tribün avangart bir rol üstlenir. İşte Braga'nın, tüm bu saydıklarımdan yoksun oluşu büyük bir sorun teşkil ediyor. Mamafih Braga'nın yeni bir stat yaptıracak ekonomik gücü ve içsel arzusunun olduğunu da düşünmüyorum. Bu eksik olarak nitelendirdiklerimin hepsi, muhtemelen benim kuruntularımdan ibâret(!) 

                        Estadio Municipal'in kale arkası yapısı, aklıma çocukluğumdaki mahalle maçlarımızdaki "atan alır spor" kuralını getirdi. Bir keresinde ben, bu kuralı -kendi topum söz konusu olduğu hâlde- ihlal etmiştim ve tarihe geçecek bu enâyiliğim- hadi polyannacılık oynayalım ve coolluğum diyelim-  sonucunda, muhteşem bir "Puma" marka topumun, kayıplara karışmasına mahal vermiştim. Ne diyelim "umarım ihtiyacı olan birine gitmiştir bizden çaldıkları umut", - af edersiniz top. Aklıma, Nazım'ın dizesi geldi ve kalemin ucunda infilak etti. Neyse bu güzel hata da yazıda kalsın.




Futbola ve bloğa dâir soru/görüşlerinizi  emrekenar77@gmail.com adlı mail hesabıma iletebilirsiniz. 






Yorumlar

  1. As opiniões sobre o Braga são muito correctas mas o nosso estádio é único no mundo

    YanıtlaSil

Yorum Gönder